DİĞER
"Hastalığa birtakım anlamlar yüklemek ve metaforik bir dille onu içimizde büyütmek, Sontag’ın vurguladığı gibi, nereye gittiği belli olmayan bir akıntının içinde sürüklenmemize yol açar. Oysa hastalığı Barrera Tyszka’nın romanlarındaki gibi sadece yaşamın bir parçası olarak görmeyi başardığımızda, akıntıya kapılıp giden kimi parçalar da gün yüzüne çıkacaktır."
Zaven Biberyan’a memleket romanı ve edebiyatı içinde bir yer açmalıyız. Şahsi kanaatim, bunun zirvelerde bir yerde olması gerektiği yönünde, en, en büyüklerin yanında
Ve bir kadavra oldu. Şimdi darmadağınık bir hâlde olsa da taşına “Geldiğimize pişman olmayacağız” diye yazdırdığı mezara gitmeden önce söyleyecekleri var...
Babam Giderken, hayatta hepimizin yer yer sormak mecburiyetinde kaldığı o meşum, trajik ve saçma “neden ben” sorusunun beyhudeliğini büyük bir başarıyla gözler önüne seriyor...
© Tüm hakları saklıdır.